No exact translation found for سمع الموسيقى
Translate Turkish Arabic سمع الموسيقى
Turkish
Arabic
related Results
-
tesviye (n.)more ...
-
tanzim (n.)more ...
-
düzenleme (n.)more ...
-
tuş (n.)more ...
-
düzme (n.)more ...
-
anahtar (n.)more ...
- more ...
-
celse (n.)more ...
-
başak (n.)more ...
-
kulak (n.)more ...
-
duymak (v.)more ...
- more ...
-
dinlemek (v.)more ...
-
işitme (n.)more ...
-
celse (n.)more ...
-
kulak (n.)more ...
-
celse (n.)more ...
- more ...
-
kulak (n.)more ...
-
başak (n.)more ...
-
başak (n.)more ...
- more ...
-
işitme (n.)more ...
- more ...
-
müzik (n.)more ...
-
müzik (n.)more ...
-
müzikal (adj.)more ...
-
melodik (adj.)more ...
-
müzisyen (n.)more ...
-
müzikli (adj.)more ...
Examples
-
-Sonunda, biri müzik duydu. -Ve seslerثم أحدهم سمع موسيقى
-
-Sonunda, biri müzik duydu.ثم أحدهم سمع موسيقى
-
Nihayet, biri müziği duymuş...أخيراً، سمع أحدهم موسيقى
-
Sesimi duydu, içeriye giriverdi.أنت يا رجُل، لقد سمعَ الموسيقى و أتى إلى هنا
-
Buradan dünyanın en iyi müziklerini dinledim.سمع العالم موسيقى عظيمة من هنا
-
Onu germe Polina. İttir beni baba.على الأرجح نظراً لضعف السمع بسبب الموسيقى التي تعزفها
-
Bir gün bir menajer şarkılarından birini duydu.سمع أحد المنتجين للموسيقى إحدى أغانيها
-
Müzik piyasası tam olarak kutsallığıyla bilinmez.عادةً ليست للعمل الموسيقي تلك السمعة الطاهرة
-
Müzik aleti. Kasetçalar, değil mi?.هذا جهاز لتشغيل الموسيقى الأشرطة السمعية، صحيح؟
-
Trenin yakında olduğunu ve gülme ve müzik sesi duyduğunu söyledi.حسنا لقد قال ان القطار كان قريبا و انه سمع ضحكا و موسيقى عالية لقد بحثت عن الاماكن الهامة قرب سكة القطار